İşverenler çeşitli saiklerle (işçinin ihtiyacı, talebi, kıdem tazminatı yükünün hafifletilmesi) iş sözleşmesi devam eden işçilerine kıdem tazminatı ödeyebilmektedir.
Kimlere hangi şartlar altında kıdem tazminatı ödeneceği mülga 1475 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 14. Maddesinde açıkça belirtilmektedir. Söz konusu maddeden anlaşılacağı üzere bir kişiye kıdem tazimatı ödenebilmesi için her şeyden önce iş sözleşmesinin feshedilmesi/sona ermesi gerekmektedir.
- Peki iş sözleşmesi feshedilmediği halde kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler ne olacak?
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin ilke kararında da belirtildiği üzere işçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar yasal faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD. 2008/18826 E, 2008/14859 K).
Yargıtay “Kıdem Tazminatı Avansı” kavramı ile meseleye çözüm bulsa da yasalarda bu yönde bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay bu içtihadı ile işverenlerin de iyi niyetle yaptıkları ödemeler sebebiyle mağdur olmamaları konusunda bir adım atmış olmaktadır. Yargıtay’ın mevcut uygulaması bu şekilde olsa da olayın özellikleri veya içtihat değişikliği nedenleri ile bu kararın aksine kararlar çıkabileceğini de unutmamak gerekir.
Bu tarz bir uygulamanın işyerinde süreklilik kazanarak birden fazla işçi için bu uygulamaya başvurulmasının işverenler bakımından aşağıdaki gibi sakıncaları bulunmaktadır.
- Maliye yada SGK denetmenlerince yapılan bu ödemeler kıdem tazminatı şartlarını taşımadığı için ücret kabul edilip gelir vergisi ve SGK primine tabi kazanç kapsamında değerlendirilebilir.
- Çalışmaya devam eden işçi son ayrılma anında kıdem tazminatına hak kazanamayacak şekilde ayrılması halinde daha önce ödediğimiz kıdem tazminatını talep edemeyiz.
- Kıdem tazminatına kavuşan işçinin işyerine aidiyet duygusu azalabilir.
- Son hizmet ve son ücret üzerinden yeniden yapılacak hesaplamaya göre kıdem tazminatı farkı ödeyeceğimizden kıdem tazminatı yükünden kurtulma amacımız gerçekleşmemiş olur. Hatta bugün ödediğimiz tutar yasal faizle güncelleneceğinden işyerinin reel olarak kaybı olur.