4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu belirtilmiştir.

  • Konu ile İlgili Dikkat Edilecek Hususlar
  1. Çalışanın işyerine zarar vermiş olduğu yazılı olarak bir tutanak ile tespit edilmelidir.
  2. Zarar miktarı teknik bilirkişi, uzman vb. kişilerce tespit ettirilmelidir. Burada teknik bilirkişiden kasıt, özellikle ispat açısından ilgili zarar ile ilgili bağlı olunan odaların bilirkişi olarak yaptığı çalışma neticesindeki raporlar ile mahkemelerce yaptırılan delil tespitleridir. İşyerinde yapılan tespitlerde ise tespitin objektif olmasına, piyasa fiyatlarına ve işletme içi fiyatlara uygun olmasına dikkat edilmelidir. Bu tespitler yapılmadan evvel hukuk müşavirinden görüş alınmasında fayda vardır. İşçinin kusuru ve zararı, ayrı ayrı uzman kişilerce belirlenmelidir (Yargıtay 9.HD. 26.1.2010 gün, 2009/25906 E, 2010/1326 K).
  3. Olayı görenler var ise ifadelerine başvurulmak suretiyle, zararın meydana gelmesinde çalışanın ihmali/kastı olup olmadığı konusunda teknik inceleme yapılmalıdır. (Bu çalışmanın da mümkün ise hukuk müşavirine danışarak yapılmasında fayda vardır.)
  4. Çalışan savunmaya davet edilmelidir. Özellikle soruşturma neticesinde hizmet akdinin feshedilmesi ihtimali var ise, olayın ilgili birimlerce öğrenilmesini takiben 6 iş günü içerisinde idari soruşturmanın başlatılarak işçiden yazılı savunmasının alınmasına özen gösterilmelidir. 4857 sayılı İş Kanununun 26 ncı maddesi yönünden bir yıllık hak düşürücü süre, zarara neden olan olayın oluşumu tarihinden itibaren başlar. Ancak altı iş günlük ikinci süre, zarar miktarının belirlenmesinin ardından, bu durumun feshe yetkili makama iletilmesiyle işlemeye başlayacaktır. Zarar miktarının belirlenmesi bazen uzun zaman alabilir ve fesih hakkının kullanılması bakımından zarar miktarının belirlenmesi ve işçinin ücreti ile kıyaslanması zorunluluğu vardır.
  5. Çalışan savunma vermek istemez ise savunma vermekten imtina ettiğine dair tutanak düzenlenmeli, çalışanın bu durumunun ispatını yalnızca işverence düzenlenen tutanağa bırakmamak için ayrıca savunma evrakı posta yoluyla ya da noter yoluyla tebliğ edilerek savunması istenmelidir. Eğer işlemlerin sonucunca fesih prosedürü işletilecek ise bu yolun işletilmesi önemle tavsiye olunur.
  6. Tespit edilen zarar çalışanın 30 günlük ücreti tutarını aşmıyor ise, tazminatlı-geçerli nedenli fesih yapılabilir veya alternatif olarak ihtar verilebilir.
  7. Tespit edilen zarar çalışanın 30 günlük ücreti tutarını aşıyor ise, haklı-tazminatsız fesih gerçekleştirilebilir. Veya yine tazminatlı fesih yapılabilir. Veya diğer bir alternatif olarak ihtar verilebilir. Zarar tutarı ile karşılaştırılacak olan işçinin otuz günlük ücretinin brüt ya da net olarak dikkate alınması gerektiği noktasında Yasada herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte, işçi lehine yorum ilkesi uyarınca brüt ücretin esas alınması gerekir. Otuz gün, bir aydan farklı bir kavramdır. Bu noktada işçiye aylık olarak ödenen ücret yerine, günlük yevmiyesinin otuz katı tutarı dikkate alınmalıdır.
  8. Tespit edilen zararın çalışanın 30 günlük ücret tutarını aşıp aşmayacağına bakılmaksızın İş Kanunun yine aynı maddesi uyarınca, eğer söz konusu ise işin güvenliğini tehlikeye düşürmesinden dolayı haklı –tazminatsız fesih gerçekleştirilebilir, alternatif olarak geçerli –tazminatlı fesih ya da ihtar verme yolu da seçilebilir.
  9. Ayrıca verilen zarar miktarı işçinin ücret dışındaki hak edişlerinden veya işçi rıza gösterir ise ücretinden de mahsup edilir. Fesih yapılmış ise bu mahsup öncelikle feshe dayalı tazminatı ya da ödenmesi gereken mali haklarından ve hatta işçi muvafakat etmiş ise ücretinden yapılır. Bu mahsupta işçinin özellikle zarar miktarına ve mahsup işlemine muvafakatı alınmalıdır. Alınmaz ise işçinin zarar tutarına ve mahsuba karşı dava açma hakkı doğar.
  10. Yapılan mahsuplar neticesinde hala tahsil edilemeyen bir zarar var ise genel usullere göre işçiye karşı alacak davası açılır.

Bültenlerimize abone olarak ilgili gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

Gizlilik Politikamıza buradan ulaşabilirsiniz.